Gece İdrar Kaçırma
Gece işemesi veya uykuda işeme daha doğru bir isimlendirmedir. Yatak ıslatma suçlayıcı bir ifade
olduğundan kullanılmamalıdır. Gece uykuda işeme, 5 yaşını geçmiş çocukların, gece veya gündüz
uyurken kontrol edemediği çiş yapma durumunu anlatan bir sağlık problemidir. Gündüz uyanıkken
idrar kaçırma durumundan çok farklı bir durumdur. Gece işemesi (enürezis) hastalığında beraberinde
sık sık idrar gitme, ani sıkışma belirtisi, yetişemeyip idrar kaçırma, kesik kesik idrar yapma, sık ve az
miktarda idrar yapma gibi şikayetleri olmaz. Birlikte gündüz işeme semptomları olan çocukların daha
erken bir dönemde incelenmesi ve tedavi edilmesi gereklidir.
Uykuda işeme çocuklarda sık görülen bir durumdur. 5 yaşına kadar olan gece yatak ıslatma normal
kabul edilmektedir. Bu yaş grubundaki çocuklarda gece alt ıslatma gelişimin normal bir aşamasıdır.
Her çocuğun tuvalet eğitimini farklı bir hızla öğreneceği ve böylelikle mesane ve işeme kontrolünü
geliştireceği bilinmelidir. Yaşlara göre görülme sıklığına bakıldığında; 5 yaş civarında % 15-20, 8 yaş
civarında % 7, 12 yaş civarında % 3 oranında görülmektedir. 5 yaşını geçmiş çocuklarda görülen
enürezis hastalığının temel nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli faktörlerin rol oynadığı
düşünülmektedir.
Halk arasındaki genel inanışın aksine uykuda işeme psikolojik bir durum değildir. Bu nedenle gece
uykuda işeme şikayeti olan çocukların hemen psikologlara götürülmesi doğru bir yaklaşım
olmayacaktır. Gece uykuda işeyen çocukların ancak % 2-3’ü hastalık (işeme bozukluğu, idrar yolu
enfeksiyonu, şeker hastalığı, tiroid bezinin aşırı çalışması) nedeniyle dolayı olurken, % 97’si hastalık
kabul edilmeyen o sebeplerdendir.
Gece uykuda işemenin 3 ana nedeni vardır:
- Mesanenin küçük olması: Çocuğunuzun mesanesi, gece boyunca üretilen idrarı depolayacak kadar gelişmemiş olabilir. Mesanenin küçük olmasının nedeni mesane duvarının kalınlaşması ve kapasitenin yetersiz kalmasıdır. Mesane duvarının kalınlaşmasına (hipertrofi) neden olan hastalık mesane aşırı aktivitesi denilen bir durumdur.
- Gece üretilen idrar miktarının fazla olması: Hormon dengesizliği nedeni ile çocukluk döneminde, bazı çocuklar gece idrar üretimini yavaşlatmak için yeterli anti-diüretik hormon (ADH) üretmezler.
- Uyanamama: Gece uykuda işeyen çocukların hemen tamamının ailesi uykusunun çok ağır olduğunu söylemektedir.
Uykuda işeme erkeklerde kızlardan daha sık görülmektedir. Bazı duygusal durumlardan kaynaklı yatak
ıslatma şikayetleri görülebilir. Çocuklar hayatlarındaki değişikliklere yanıt olarak daha önce kuru
uyandıkları halde yataklarını ıslatmaya başlayabilirler. Bu değişikliklere, yeni bir eve taşınma, aileye
yeni bir kardeşin dahil olması ve aile üyelerinin yeni kardeşin gelmesi gibi örnekler verilebilir. Ancak
bu durumlara bağlı gece yatak ıslatma şikayeti uzun vadede devam etmez. Stres ve kaygıya bağlı
enürezis sanılanın aksine küçük bir gruptur.
Bir çocuğun ebeveynlerinden biri veya her ikisi de yatağı çocukken ıslatması, çocuklarının da yatağı
ıslatma olasılığını yükseltmektedir. Çocukluğunda yatak ıslatmayan ebeveynlerin çocuklarında % 15
Ebeveynlerden biri çocukluğunda yatak ıslatıyorsa çocuklarında % 43 Ebeveynlerinden her ikisi de
çocukluğunda yatak ıslatıyorsa çocuklarında % 77 oranında görülme riski bulunmaktadır.
Dikkat eksikliği/ hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklarda yatak ıslatma şikayeti daha sık
görülmekte, daha zor tedavi edilmektedir.
Gece Uykuda İşeme İçin Yapılan İncelemeler Nelerdir?
Ayrıntılı hikaye: mesane ve bağırsak fonksiyonlarının değerlendirilmesi, günlük yaşam
alışkanlıklarının ve beslenme şeklinin sorgulanması önemlidir. Ailelerin farkında olmadığı ya da
atladığı en önemli enürezis nedenlerinden biri kabızlıktır. Kabızlık ile idrar kaçırma ayrılmaz bir ikilidir.
Bunun yanı sıra gündüz az az kaçırmalar da enürezisin bir parçasıdır. Bazen aileler gündüz belirtilerini
yok sayabilirler. Bu nedenle bu durumları ayırt etmek ve tedavi şeklini belirlemek için detaylı hikaye
almak çok önemlidir.
Fizik muayene: Enüreziste, genel fizik muayenenin yanında kilo, tansiyon ölçümü ve baş-boyun-karın
muayenesi oldukça önemlidir. Detaylı nörolojik muayene, özellikle bel kısmında orta hatta gözüken
bir tüylenme, şişlik veya gamze (spina bifida) bize altta yatan nörolojik bir hastalığı işaret edebilir.
Çocuğun düzgün yürüyebilmesi, tendon reflekslerinin normal olması da klinik bulgularda oldukça
önemlidir. Hikaye alımında veya fizik muayene sırasında çocuğun hiperaktivitesi ya da dikkat eksikliği
de doktorunuz tarafından fark edilebilir.
Tanı İçin İstenilen Tetkikler Nelerdir?
İdrar tahlili ve idrar kültürü: Basit idrar tahlili bu hastalarda görülmesi gereken bir testtir. İdrarda
bakteri, lökosit veya kanın görülmesi idrar yolu enfeksiyonuna işaret eder.
Böbrek ve mesane ultrasonografisi: Ultrasonografi ile böbreklerde büyüme (hidronefroz) olup
olmadığı, böbreklerde kistik bir yapının varlığı, üreterlerde genişleme olup olmadığı ve mesanenin
durumu hakkında bilgi edinilir. Aynı zamanda ultrasongrafi mesane duvar kalınlığı, mesane hacmi,
işeme sonrası mesanede kalan idrar miktarı ve rektum çapı (kalın bağırsağın son bölümü)
ölçümlerinde kullanılmaktadır.
Kan tahlili: Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi için gerekli görülen durumlarda
doktorunuz tarafından istenebilir.
2 günlük işeme çizelgesi: İdrar kaçıran çocukların değerlendirilmesinde olmazsa olmaz testlerden
biridir. Doğru bir şekilde doldurulduğu taktirde çocuğun günde kaç defa idrara gittiğini, kaç cc idrar
çıkardığın, gündüz idrar kaçırıp kaçırmadığını ve içtiği sıvı cinsi ve miktarını hakkında bilgi verir.
Aşağıda verilen işeme çizelgesi formunu indirebilirsiniz. Formun nasıl doldurulacağı hakkındaki detaylı
açıklama bilgilerine blog yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Üroflowmetri/EMG testi ( idrar akış testi): Klinik karar vermede kullanılan uygulaması çok basit ve
hızlı sonuç veren bir testtir. Çocuklardan su içip iyice sıkıştıktan sonra pelvik taban kaslarının (makat
çevresi kaslar) bulunduğu bölgeye iki adet EMG elektrodu yapıştırılarak, bilgisayara bağlı bir idrar
kabına işemesi istenir. Bu test ile işeme şekli, idrar miktarı, işeme hızı, işeme süresi, işeme sırasında
pelvik taban kaslarının kasılıp-kasılmadığı ve işeme sonrasında mesane içinde idrar kalıp-kalmadığı
hakkında önemli bilgilere ulaşılır. Test oldukça pratik olup, anında test sonucunu vermektedir. İşlem
sırasında çocukları rahatsız edecek ve kaygılandıracak herhangi bir ağrılı veya acılı bir durum yoktur.
EMG pelvik taban aktivitesi ölçümü testi: Pelvik taban kaslarının gerginliğini ve işlevselliğini
değerlendirmek için yüzeyel elektrotlarla EMG ölçümleri yapılmaktadır.
Gece İdrar Kaçırma Nasıl Tedavi Edilir?
Enürezis hastalığı hiçbir tedavi yaklaşımı yapılmaksızın yıllık kendinden düzelme oranı % 15’tir. Ancak
çok iyi bilinmelidir ki zamanla iyileşmenin beklenmesi hem çocuğu hem aileyi sosyal, duygusal ve
davranışsal olarak çok etkilemektedir. Enürezisli çocuk tedavisi ertelendiğinde veya tedavi
almadığında özgüven kaybına , okul başarısızlığına, akran çatışmasına maruz kalabilmekte yahut alay
konusu olabilmektedir. Daha ilerleyen durumlarda ise çocuklarda psikolojik ve davranış
problemlerine neden olabilmektedir.
Yaşam alışkanlıkları değişimi: Beslenme ve tuvalet alışkanlıkları hakkında yapılacak basit değişiklikler
ile semptomlar indirgenebilir. Yaşına uygun günlük su tüketimini takip edilmesi ve su tüketimi
konusunda teşvik edilmelidir. Mesaneyi rahatsız edecek sıvı ve yiyeceklerden kaçınılması İşeme
saatlerinin oluşturulup, takip edilmesi gerekir. Yatak odası ve tuvalet arasının gece boyunca
aydınlatılması. Kabızlığın engellenmesi çok önemlidir. Uyumadan önce tuvalete gidilmesinin teşvik
edilmesi
Gece alarmı tedavisi: Çoğunlukla ilk basamak tedavi olarak önerilmektedir. Islaklığı algılayan sensör
ve ses çıkaran cihazdan oluşan bir sistemdir. Çocuğu iç çamaşırına takılarak, ıslaklığın algılanması ile
çalarak çocuğu uyandırır ve geri kalan idrarın tuvalete boşaltılmasına destek olur. Düzenli kullanımı
ile zamanla idrarın tutulmasını sağlayan pelvik taban kasları refleks olarak çalışmaya başlar böylelikle
tuvalete boşaltılan idrar miktarı gün geçtikçe artmaya başlar. Bir süre sonra hiç alarmın çalmadığı,
kuru geceler başlar. Yapılan araştırmalarda ilaç tedavisinden daha uzun süreli etkisi olduğu
görülmüştür. Herhangi bilinen bir yan etkisi bulunmamaktadır. Pelvik taban kas rehabilitasyonu
olmaksızın tek başına kullanıldığı durumlarda şikayetlerin tekrar etme durumu ile
karşılaşılabilmektedir. Alarm cihazının nasıl kullanılacağı hakkındaki detaylı açıklama bilgilerine blog
yazımızdan ulaşabilirsiniz.
İlaç tedavisi: İlaç tedavisi öncesinde enürezisin altta yatan nedeni iyice anlaşılmalıdır. Tek başına ilaç
tedavileri uzun vadede başarıyı sağlamamaktadır. Yaşam alışkanlıkları değişimi ile birlikte
uygulanmalıdır.
Desmopressin (DDAVP): Özellikle gece idrar miktarı fazla çocuklarda ilk tedavi seçeneği olarak
önerilir. Tabletler ağızda kolayca eriyebildiği için, çocuklarda kullanımı oldukça kolaydır. Bu ilaç
sayesinde geceleri aşırı idrar üreten çocuklarda üretilen idrar miktarı azaltılmaktadır. İlaç önce
ağızdan alınmaktadır. Ancak bu ilacın kullanılmasında unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır.
İlaç alımından en az 2 saat önce sıvı alımı kesilmelidir. Yoksa su tutulumu fazla olacağından
çocuklarda su zehirlenmesine yol açabilir. Bu nedenle bu ilacı kullanan enürezisli çocuklarda mutlaka
gece sıvı tüketimi kısıtlanmalıdır.
Antikolinerjik : Özellikle gecede birkaç kez idrar kaçırma gibi şikayetlerle kendini gösteren, gece
mesane kasılma şikayetleri olan çocuklarda kullanımı önerilmektedir.
Islak gecelerde çocuğunuzu asla cezalandırmamalısınız. Çocuğunuzun bu süreçteki motivasyonunu ve
çabasını ödüllendirin. Çocuğunuzu geceleri idrara çıkması için uyandırmayın, kaldırmayın. Bu eylem
yatağın kuru kalmasını sağlasa da gece alt ıslatma için tedaviye yardımcı olacak bir uygulama değildir.